Haliç Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleşti.
Tören, Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç'ın konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. İnanç, Türkiye'nin ilk vakıf üniversitelerinden birisi olan Haliç Üniversitesi'nin, 1998 yılında kurulduğunu ve yaklaşık 30.000 mezunu olduğunu vurguladı. Üniversitenin yaklaşık 200.000 m2'lik kapalı alanda faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden Nihat İnanç, “Kongre Merkezinden tam olimpik yüzme havuzlarına kadar, sahip olduğu güçlü alt yapısıyla, hepsi bir arada konseptiyle hizmet veren üniversitemiz; 8 fakültenin yanı sıra, lisansüstü eğitim enstitüsü, konservatuvarı, yüksekokulu ve meslek yüksekokulu ile birlikte toplam 12 akademik birimde eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmektedir." diye konuştu.
Haliç Üniversitesi'nin geleneksel üniversite anlayışından sıyrılmayı hedeflediğine değinen Prof. Dr. Nihat İnanç, “Avrupa Birliği'nin yükseköğretim ve araştırma alanlarındaki reformları doğrultusunda, yenilenme çalışmalarını sürdürmekteyiz. Tematik olarak; sağlık-teknoloji eksenli bir yapılanmayı önceleyen üniversitemiz, çalışmalarını yapay zekâ tabanlı olarak gerçekleştirmektedir. Avrupa Birliği'nin “Yeni İşler-Yeni Beceriler" inisiyatifi doğrultusunda, müfredat ve öğrenme yollarında, dinamik güncellemelerimize de devam etmekteyiz. “İş Başında Öğrenme, Uygulama Bazlı-Yetkinlik Odaklı Mezun Verme" yöntemini, eğitim sistemimizde hedef olarak seçmiş bulunmaktayız. Bu bağlamda, kuruluş çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmekte olduğumuz Teknopark yapılanmamızda; Sektör-Üniversite İşbirliğini gerçekleştirerek, akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin çalışmalarını, Ar-Ge, proje, yayın, patent ve ticarileşme gibi geniş bir alana yayarak, uygulama tabanlı yetkinliklerini artırmayı hedeflemekteyiz. Yakın zamanda, fen ve mühendislik öğrencilerine, zorunlu uygulamalı eğitim kapsamında, son seneyi sektörde çalışarak mezun olma imkânını vermeyi hedeflemekteyiz." dedi.
Prof. Dr. Nihat İnanç, üniversitenin elde ettiği başarıların mimarı olan akademik ve idari personellere teşekkür etti. Konuşmasının devamında öğrencilere yeni akademik yılda başarı dileklerini sunan İnanç, üç temel alanda sorumluluklarını hatırlattı:
- Üniversiteler, doğal olarak, düşünce dünyanızın olgunlaştığı ortamlardır. Bundan azami düzeyde faydalanın. Doğru ve eleştirel düşünceye odaklanın. Ancak; vatanımızın ve milletimizin geleceğinin söz konusu olduğu durumlarda, düşünsel farklılıklarınızı korumakla birlikte, farklılıklarınızı bir tarafa bırakmayı ve birliğimiz-bütünlüğümüz için tek yürek olmayı sakın ihmal etmeyin. Unutmayınız ki, bizleri yok etmek için sırada bekleyen, sayılamayacak kadar düşmanımız vardır. Hepimizin aynı gemide olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
- İkinci olarak, insanlığın vicdanı olun. Kadın, çocuk, hasta, yaşlı, genç ayırt etmeden; insanlığı katleden Siyonizm çatısı altında toplanan ve onların türevi olan çetelere tepkinizi ve tavrınızı açıkça ilan edin. Bugün dünyanın dört bir köşesinde, farklı din ve düşüncelere mensup olmalarına rağmen, Siyonist çetelere tepkilerini koyan öğrencileri örnek alın. Unutmayın ki; insanlığın öldüğü yerde, yürüyen bir ölüden farkımız kalmayacaktır.
- Üçüncü olarak; sadece bir diplomayı değil, mesleğinizde en iyi olmayı hedefleyin ve ailenizin size bağladığı umutları boşa çıkarmayın. Ancak unutmayınız ki, yukarıda sayılan ilk iki husustaki duyarlılığı göstermezseniz; diplomanız da mesleğiniz de, ne sizi ne de bizleri kurtaracaktır.
Prof. Dr. Nihat İnanç, konuşmasını programı teşrif eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'a teşekkür ederek sonlandırdı.
Akademik yıl açılış töreninde konuşan Cevdet Yılmaz, üniversitelerin eğitim, araştırma ve toplumsal kalkınma alanlarındaki rollerine dikkat çekti. Üniversitelerin üç temel fonksiyonunu şu sözlerle ifade etti:
“Birincisi, eğitim fonksiyonudur. Üniversiteler, insanlığın birikmiş bilgilerini doğru ve etkili bir şekilde gelecek nesillere aktarmalıdır. Bu, üniversitenin en temel görevidir. İkincisi, araştırma fonksiyonudur. Mevcut bilgiye yeni bilgiler eklemek, üniversitenin ikinci önemli görevidir. Bu, sosyal bilimlerden tıp alanına kadar geniş bir yelpazede olmalıdır. Üçüncüsü ise kalkınma ve sosyal fonksiyondur. Üniversiteler, elde ettikleri bilgiyi kullanarak toplumsal sorunları çözmeli ve çevreyi dönüştürmelidir."
Cevdet Yılmaz, fırsat eşitliğine de dikkat çekerek, kadınların yükseköğretime katılım oranındaki artışın önemine vurgu yaptı. Yılmaz, “Kadınların yükseköğretime erişim oranı %10'dan %50'ye çıkmıştır. Bu bir devrimdir ve gelecekte çok daha fazla kadının eğitimde yer alacağına inanıyorum." diye konuştu.
Öğrenci yurtları ve akademik kadroların genişletilmesi konusundaki çalışmaları da gündemine alan Cevdet Yılmaz, “Yurt kapasitemiz 182 binden 993 bine çıkarılmıştır ve hedefimiz bu sayıyı 1 milyona ulaştırmaktır. Öğretim elemanı sayımız ise 185 bine ulaşmıştır. Bu başarıları yeterli görmüyoruz; hedefimiz, üniversitelerimizin kalitesini artırarak ülkemizin akademik performansını daha yukarılara taşımaktır." dedi.
Konuşmasında son olarak, kalkınmanın insan odaklı bir süreç olduğuna vurgu yapan Yılmaz, üniversitelerin bu süreçteki rolünü şu sözlerle özetledi:
“Kalkınmanın amacı insandır. Ekonomik gelişim ve toplumsal refah, insanın yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Bu bağlamda, yükseköğretim, ülkemizin kalkınma sürecinde kritik bir rol oynamaktadır.“
Cevdet Yılmaz, Haliç Üniversitesinin bu misyonu başarıyla yerine getireceğine olan inancını dile getirerek konuşmasını tamamladı.
Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.