Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş üniversitemizde gerçekleştirilen "Cihannüma İstanbul Forum 2024" programının açılışına katıldı.
Haliç Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen forumun, "Bilgi, İrade ve Düzen" ana başlıkları etrafında toparlanmasının tesadüfi olmadığını ifade eden Kurtulmuş, bugün dünyanın sorunlarını çözebilmek için derinlikli bir fikri müktesebata, siyasi vizyona, bunları gerçekleştirebilmek için de sarsılmaz bir iradeye ve bu iradenin etrafında oluşacak küresel ölçekte sağlam ve sarsılmaz bir düzene ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Bilgisi, iradesi ve küresel bir düzen teklifi olanların yeni dünya sürecini yönlendireceğini belirten Kurtulmuş, "Dünyanın nasıl gelişeceğini bilmiyoruz ama önümüzde çok net olan bir şey var. Bundan sonra ne çift kutuplu bir dünya olacak ne tek kutuplu bir tek bölgenin, bir tek ülkenin, bir tek çevrenin yöneteceği, yönlendireceği bir dünya olacak. Tam tersine, çok kutuplu aslında çok merkezli yeni bir dünyanın kurulacağını hep birlikte göreceğiz. Bu çok kutupluluk, çok merkezlilik içerisinde dünyada bazı ülkelerin fevkalade önemli hale geldiğini de göreceğiz, zaten görüyoruz. Bu ülkelerden birisi, hiç abartısız söylüyorum ki Türkiye'dir, bizim ülkemizdir. Önümüzde hem milletimizin, ülkemizin geleceği hem de insanlığın geleceği bakımından fevkalade önemli bir dönemin kapıları sonuna kadar açılmıştır." diye konuştu.
İnsanlık aleminin tamamını yakından ilgilendiren küresel ölçekteki sorunlara dikkati çeken Kurtulmuş, dünyada bundan sonraki mücadelenin, insani ve evrensel değerlere itibar edenler ile insani ve evrensel değerleri ayaklar altına alanlar arasında olacağını belirtti.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün kağıt üzerinde konuştuğunuz zaman, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi fevkalade olgun, güçlü ifadelere sahip bir beyannamedir ama sorarım size, herhangi bir değeri, uygulama alanı var mı? En çok insan haklarından bahsedenlerin, bu evrensel beyannamenin arkasına saklananların nasıl insan haklarını çiğnediklerini, nasıl insan haklarını çiğneyenlerin arkasında durduklarını her gün sayısız örnekleriyle görüyoruz. En son Gazze'de yaşanan, bütün evrensel değerleri ayaklar altına alan, insanlık tarihinin gördüğü en büyük soykırımlardan birisi olan Netanyahu ve çetesinin ortaya koyduğu bu soykırım, aslında en çok da insan hakları sözlerinin arkasına sığınanların verdiği destekle gerçekleştirilmiştir. Açık bir şekilde ifade etmek gerekir ki, bundan sonra, değerleri samimi olarak savunanalar ve değerleri evrenselleştirerek güçlendiren ve derinleştirenlerle; değerlerin edebiyatını yapanlar ya da onların arkasına sığınanlar arasında çok çetin bir mücadele olacaktır. Bu mücadeleye fikri müktesebatı güçlü bir şekilde hazırlanmak bize tarihin yüklediği bir sorumluluktur."