Yayınlama Tarihi: 03 Aralık 2025
Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2025
Üniversitemiz 27-28 Kasım tarihlerinde 4. Uluslararası Aile Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. “Değişen Dünya ve Aile’de Dönüşümler: Evlilik, Boşanma ve Madde Bağımlılığında Zorluklar ve Fırsatlar” başlığıyla iki gün olarak düzenlenen kongreye, yurt içi ve yurt dışından akademisyenler ile vakıf temsilcileri katıldı. Kongrede, aile kurumunun dönüşümü, sosyal politika uygulamaları, bağımlılıkla mücadele ve güncel toplumsal sorunlar ele alındı. Altı oturum olarak gerçekleştirilen kongrede, akademisyenler ve araştırmacılar tarafından 62 bildiri sunuldu.
Kongrenin ilk günü Eyüpsultan Kaymakamı Dr. Arslan Yurt’un konuşması ile başladı. Dr. Arslan Yurt, “Aile, Türk toplumunda olduğu gibi tüm dünyada da çok değerli bir kurumdur. Toplumların sağlamlığı ve birliği, ailenin güçlü olmasına bağlıdır. Ancak hepimizin malumu olduğu üzere, özellikle 1950’lerden itibaren televizyonun, ardından medyanın güçlenmesi ve en sonunda internet ve dijital sistemlerin evlerimize girmesi, aile mefhumunu üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur” diye konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Nihat İnanç konuşmasında, günümüzde aile kavramının, bireyselleşme, medya, ekonomik eşitsizlik ve dijitalleşme gibi faktörlerle tehdit altında olduğunu vurguladı. İnsanların hak taleplerinin sınır tanımamasının ve toplumsal yapının bozulmasının, ailenin içinin boşaltılmasıyla başladığını belirtti.
Prof. Dr. Nihat İnanç, İslam’ın aileyi sıcak bir yuva olarak tanımladığını ve tüm fertlerin haklarını güvence altına aldığını belirtti. Kadın, erkek ve çocuk haklarının İslam’da koruma altında olduğuna değinen Prof. Dr. İnanç, güçlü bir aile yapısının toplumsal sağlamlık için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Toplumun ifsad edilmesinin önlenmesi için ailenin korunması ve desteklenmesinin hayati bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Kongre Organizasyon Sorumlusu ve Öğrenci İşleri Dekanımız Prof. Dr. Sami Şener ise medya ve sosyal medyanın gençleri çoğu zaman ciddi konulardan uzaklaştırdığı, büyük şirketlerin ise gençleri tüketici kitlesi haline getirmeye çalıştığına dikkat çekildi. Gençlik politikalarının sembolik toplantılarla sınırlı kalmaması; gençlerin iç dünyalarına girilerek, problemlerini dinleyip çözüm odaklı politikalar üretilmesi gerektiği vurgulandı.
Prof. Dr. Şener, anne ve babaların çocuk psikolojisi ve pedagojisi hakkında bilinçli olması gerektiğini, evlilik öncesi eğitim süreçlerinin önemini ve eğitim kurumlarının aile değerleri üzerine şekillenmesinin gerekliliğini de dile getirdi.
Oturum, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Ümit Meriç’in konuşması ile devam etti. Meriç, ailenin insanlığın başlangıcından günümüze uzanan köklü bir kurum olduğunu belirterek, aile yapısının güçlendirilmesinin yeni nesillerin sağlıklı yetişmesi açısından hayati önem taşıdığını vurguladı. Haliç Üniversitesi’nin, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen Aile Günü’ne dikkat çekerek bu konuda farkındalık oluşturmasının ise önemli bir adım olduğu ifade edildi. Sosyal bilimlerin uzun süre Batı merkezli yaklaşımlar üzerinden şekillenmesinin, toplumların kendi kültürel birikimlerini geri planda bırakmasına neden olduğu dile getirildi
Dünyada bazı toplumların yok olma tehlikesi yaşarken bazı toplumların nüfuslarını bilinçli şekilde artırdığına dikkat çekildi. Filistin’de yaşanan yıkımlara dikkat çekti.
Meriç’in ardından İstanbul Aile Vakfı Koordinatörü Prof. Dr. Turgay Şirin, aile kurumunun toplumsal rolü, bağımlılık türlerinin etkileri ve kültürlerarası iş birliğinin önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Abdul Wali Khan Ünversitesi’nden Dr. Ahmed Ali ise konuşmasında, bağımlılıkların aile yapısı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Bağımlılıkların yalnızca bireyi değil, tüm aile sistemini derinden sarstığını belirtti.
Oturumun son konuşmasını Uluslararası Inti Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abd Majid Mohd Isa yaptı. Prof. Dr. Abd Majid Mohd Isa, insan gelişiminin aile yapısıyla olan doğrudan ilişkisini ele aldığı araştırmasını katılımcılarla paylaştı. Prof. Isa, sosyal sorunlar, ekonomik stres faktörleri ve aile içi iletişimin niteliğinin bireylerin gelişim süreçlerinde belirleyici rol oynadığını belirtti.
Birinci oturum, oturum başkanı Prof. Dr. Orhan Kolçak’ın “Modern Dönemde Aileyi Tehdit Eden Dinamikler” konulu bildirisiyle başladı.
Oturumda:
Araştırmacıların bildirilerini sunmasıyla birinci oturum sonlandı.
Doç. Dr. Emrullah Türk’ün başkanlığında ikinci oturum başladı. Doç. Dr. Türk, “Türkiye’de Aile Kurumuna Evlilik ve Boşanma Verileri Üzerinden Bir Bakış” konulu bildirisini sundu. Doç. Dr. Türk’ün ardından,
konulu bildirilerin sunulmasıyla ikinci oturum sonlandı.
Üçüncü oturuma Prof. Dr. Zekai Özdemir başkanlık etti.
Oturumda:
konulu sunumlar gerçekleştirildi. Üçüncü oturum sunumlarının ardından kongrenin ilk günü son buldu.
Kongrenin ikinci günü, dördüncü oturumla başladı. “Acil Durumlarda Cinsiyete Dayalı Şiddet: 2022 Pakistan Sel Felaketinde Kadınlar ve Ergen Kızların Savunmasızlığı Üzerine Keşifsel Bir Çalışma” başlıklı bildiri, oturumun ilk sunumu olarak gerçekleştirildi.
Oturumda:
konulu bildirilerin sunulmasıyla dördüncü oturum sonlandı.
Beşinci oturum Prof. Dr. Kadir Canatan’nın “Modern Ailenin Kırılganlığı” konulu sunumuyla başladı.
konulu bildirilerin sunulmasıyla beşinci oturum sonlandı.
Altıncı Oturum, oturum başkanı Dr. Abdul Shakoor’ın “Güney Asya’da Akrabalık ve Realpolitik: TTP-Afgan Taliban Bağlantısı ve Pakistan-Afganistan İlişkilerine Etkileri (2021-2024)” konulu bildirisiyle başladı. Shakoor’ın ardından,
konulu bildiriler sunuldu. Oturumun devamında diğer araştırmacılar bildiri sunumlarını çevrim içi olarak gerçekleştirdi. Oturumun açılış konuşmaları ise Dr. Niaz Ali ve Dr. Shakeel Ahmed tarafından yapıldı. Çevrim içi olarak gerçekleştirilen sunumlar:
Kongrenin aile kavramını farklı disiplinlerin penceresinden ele alarak oldukça zengin bir içerik sundu. Uzmanlar; aile politikalarından ebeveyn-çocuk iletişimine, toplumsal dönüşümlerin aile yapısına yansımalarından dijital çağın getirdiği yeni fırsat ve risklere kadar geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulundu. Uluslararası katılımcıların aktif katkılarıyla gerçekleşen sempozyum, katılımcılara belge teslimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.